T.C.
YARGITAY
- CEZA DAİRESİ
- 2016/723
- 2016/5443
- 31.3.2016
DAVA : Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetlerine dair hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin sanıkların kusuru olmadığına, eksik incelemeye ve zamanaşımı süresinin dolduğuna dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Katılanlar … ve …’ın 27.4.2005 tarihinde 30 haftalık erken doğum ile İnegöl Devlet Hastanesinde üçüz bebeklerinin dünyaya geldiği, bu bebeklerden ikisinin hayatını kaybettiği, hayatta kalan çocuk mağdur …’ın Bursa Çocuk Hastanesine yatırılarak tedavisine başlandığı, tedavi gördüğü dönemde bebeğin çocuk doktoru olan sanıklar tarafından takip edildiği, 13.7.2005 tarihinde 10 haftalık ve 2 kg ağırlığındayken taburcu edildiği, daha sonra yapılan kontrollerde çocukta geri dönüşümü mümkün olmayan prematürite retinopatisi denilen ve kalıcı körlüğe yol açan hastalık geliştiğinin tespit edildiği olayda, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 19.6.2014 tarihli raporunun sonuç kısmında;
“27.4.2005 doğumlu …’ın Bursa Çocuk Hastanesine yatırılarak takip edildiği, 12.7.2005 tarihinde taburcu edildiği, 30 haftalık 1120 gr doğum ağırlığı olan prematüre bir bebekte, kesin etkileri bilinemeyen bir çok sebeple prematüre retinopatisinin gelişebileceğinin ön görülerek postnatal 4 hafta ile 6 hafta arası, bu konuda deneyimli bir göz hekimi tarafından muayenesini temininin gerektiği, yatışı boyunca zamanında göz hekimince muayene edilmesi talebine yönelik tıbbi kayıt bulunmadığı, doktor … ve onun izinli olduğu dönemde bebek 5 haftalık iken devir alan doktor …’un prematüre retinopatisi yönünden gerekli göz muayenesini yaptırmamasının eksik eylem olarak nitelendirildiği, prematüre retinopatisi hastalığının 4-6 haftalarda yapılan taramalarda tespit edilmesi ve uygun şekilde tedavi edilmesi durumunda bile %10 olasılıkla bebekte kalıcı körlük gelişme riskinin bulunduğu, bu sebeplerle de sanıkların 4/8 (Sekizde dört) kusurlu olduğunun oybirliği ile mütalaa edildiği” anlaşılmakla; mağdurun doğum sonrası 4. hafta ile 6. hafta arasında göz muayenesinin yapılmasını temin etmeyerek ihmal suretiyle görev gereklerine aykırı hareket eden sanıkların eyleminin TCK’nın 257/2. maddesine uyan ihmali davranışla görevi kötüye suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanlış değerlendirme sonucu eylemin TCK’nın 89/1, 89/3-b maddeleri kapsamında değerlendirilip mahkumiyet hükmü kurulması,
2-) Kabule göre de kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan TCK’nın 53/1-3. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağının bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.3.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.