Limited şirkette ortakların vergi borcundan sorumluluğu, sermaye şirketlerinin borçlarından dolayı ortakların değil, şirkettin bizzat kendi sermayesiyle sorumlu olacağı kuralının bir istisnası niteliğindedir. Kural olarak, limited şirkette, şirketin üçüncü kişilerle yaptığı işlemlerden dolayı şirket tüzel kişiliği sorumlu olur. TTK m. 602 düzenlemesi bu hususu açık bir dille anlatır. Bu nedenle, limited şirket ortaklarının şirket alacaklıları karşısında sorumlu olduğu söylenemez. Şirket iflas etse dahi bu ilke geçerlidir, alacaklılar şirket borçlarından dolayı ortakları takip edemez.
Kural bu olmakla beraber, amme alacakları için farklı düzenlemeler öngörülmüştür. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun’un 35. Maddesi ile limited şirket ortaklarının kamu borçları bakımından sorumluluğu düzenlenerek yukarıda anlatılan ilkeye önemli bir istisna getirilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun’un 35. maddesinin I. fıkrasına göre, limited şirket ortakları, şirket malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen kamu borçlarından dolayı kendi malvarlıkları ile ve hisseleri oranında sorumludurlar. İşte limited şirket ortakları, şirket malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil olunamayan kamu borçları için takip edilecektir.
Ortakların kamu borcundan dolayı takip edilebilmesi için Kanun’un aradığı şartlar incelendiğinde görülecektir ki, limited şirket ortaklarının kamu borçlarından sorumluluğu ikinci derecedendir. Yani öncelikle şirket malvarlığına başvurulması gerekir. Amme borcundan dolayı ortakların malvarlığına başvurulabilmesi ancak şirket malvarlığının bu amme alacağını karşılamaması halinde mümkündür. İşte bu tahsil edilememe durumunun ise bir aciz vesikası veya aciz fişi ile sabit olması gerekir.
Diğer unsur ise ortakların sermaye hisseleri oranında sorumlu olmalarıdır. Burada ortakların kamu borcundan müteselsil sorumluluğu söz konusu değildir.
Ayrıca 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesinin II. fıkrasında, pay devri halinde ortakların sorumluluğunun nasıl belirleneceği gösterilmiştir. İlgili Kanun hükmüne göre, ortağın payını devretmesi durumunda, payı devreden ve devralan kişiler devir öncesine ait kamu borçlarından dolayı yine ikinci dereceden ve sermaye payları oranında ve müteselsilen sorumlu olurlar. Düzenlemeden de anlaşıldığı üzere, payın devredilmesinden sonra ortaya çıkan kamu borcundan yeni ortak sorumlu olacaktır.
Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun’un 35. maddesinin III. fıkrası hükmüne göre amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gereken zamanlarda pay sahibi ortakların farklı kişiler olması halinde, bu kişiler amme alacağının ödenmesinden yine ikinci dereceden ve payları oranında ve müteselsilen sorumlu olacaktır.